BİRA ŞİŞESİNİN SIRLARI

Bir bira şişesiydi sıradan bakış açılarından gördükleri. Oysa bana öyle görünmezdi. Her elimi attığımda o soğuk şişeye, ellerini tutmuşçasına hisler yayılırdı tüm benliğime. Ama o ellerin sıcağını da bilmiştim. Doya doya tutmak nasip olmadı aslında , yine de yanımdayken sıcağını hissederdim.Şişenin ağzı parlardı loş ışıkta. Dudakların gibi parlaktı. Her ağzıma getirdiğimde sanki senin dudaklarındı dudağıma değen. Soğuktu. Ama ben bilemedim dudağının ne sıcağını nede soğuğunu. Sadece lanet okudum kendime o an şişenin kapağını ağzımla açtığım için. Acıdım. Kahroldum.Herkes bira içerdi o şişelerden ben ellerinden ve dudaklarından sevdayı yudumlamışım. Bunu da bilemedim.yanında çerez niyetine bütün güzel yanlarını da almışım… aslında öyle olmamalıydı. Bende istemedim. O bira sadece mideme inmeli ve yok olup gitmeliydi daha önce de olduğu gibi.Olmadı. Kanıma karıştı ve tüm hücrelerimi dolaşıp sonunda kalbime ulaştı.Damarımdaki kana dur diyemezdim.Söz dinletemezdim. Sevdanla sarhoş oldum. Herkes bira çarptı dedi. Sen de dahil.Tüm sarhoşlar gibi saçmaladım belki. Beklide çekilmez oldum. Ama benimki öyle alkol sarhoşluğu değildi. Herkese söyledim anlatamadım. Herkes sarhoş dedi. Ben aşıktım.Olmaz böyle bakmak dünyaya. Denize deniz , kuşa kuş diyerek geçmek olmaz. Baktın mı denize tüm mavisini görürüm ben , tüm derinliğine bakarım. Gördüğümde kuşu kanatlarına dolan tüm havayla bütün bir gökyüzüyle görürüm. Ve gördüğümde seni…Baktığımda gözlerine… anlayabilir misin ?

Anlayabilir misin bira şişesine kattığım anlamları,sırları ?!

Hiç yorum yok: